"Yemezsen Arkandan Ağlar"
Savaşlar sonrası yerlerinden edilen, kıtlık ve fakirlik gören annelerin en güzel lafıydı “yemezsen arkandan ağlar” lafı.
Gelişen gıda üretim teknolojileriyle beraber yaşanan görece bolluk sonrası arkamızdan ağlamayan yemekler, obezite gibi tedavisi için yılda 2 trilyon dolar harcanan büyük sorunlarla karşımıza çıktı.
Bu görece bolluk dönemi, obezitenin yanında büyük bir israf fırtınasını da beraberinde getirdi. Dünyanın bir kısmı güvenli gıdaya ulaşabiliyor ama israfı önleyemiyordu. Diğer kısmının ise güvenli gıdaya erişimi çok kısıtlıydı. Hatta gelişmiş ülkelerdeki (ABD ve Avrupa) israf edilen gıda ile, dünya nüfusunun 3 katını beslemek mümkündü.
İşler çığırından çıkmış, sosyete masalarında, tabakta yemek bırakmak bir adet haline gelmişti. Gelişmiş ülkeler keyfi israf yaparken, gelişmekte olan ülkelerde israf, daha tüketiciye ulaşmadan, altyapı yetersizliğinden gerçekleşiyordu.
Oysa sürdürülebilir beslenme ile sorunları aşmak mümkündü. Emisyon oranı yüksek et ve balık tüketimi yerine, emisyon oranı düşük sebze ve meyvelere yönelmek yahut tabağına ağlatmayacağın ve seni de ağlatmayacak kadar yemek koymak gibi…
EN
"Cries behind your back"
"If you don't eat it, it will cry behind your back" was the best saying of the mothers who were displaced after wars, famine and poverty. After the relative abundance experienced with the developing food production technologies, the food that did not cry behind our backs came up with major problems such as obesity, for the treatment of which 2 trillion dollars are spent annually.
In addition to obesity, this period of relative abundance has also brought a storm of waste. Part of the world had access to safe food but could not prevent waste. The other part had very limited access to safe food. In fact, it was possible to feed 3 times the world population with the food wasted in developed countries (USA and Europe).
Things had gotten out of hand, and it had become a custom to leave food on plates at society tables. While developed countries were wasting arbitrarily, in developing countries, waste was occurring before it reached the consumer, due to lack of infrastructure.
However, it was possible to overcome the problems with sustainable nutrition. Instead of consuming meat and fish with high emission rates, it was possible to turn to vegetables and fruits with low emission rates, or to put enough food on your plate that will not make you cry and will not make you cry...
Sergiler / Exhibitions
* "Zamanın İzinde" - 13-17 Aralık 2023 - Akaretler Sıraevleri